Çocukla iletişim becerilerinin yetersiz olması (tükenmişlik)
Çocuk gelişim dönemlerinin gözardı edilmesi
Öğrenme psikolojisine ait donanım eksiklikleri
Çocuklarda Kan Şekeri Ölçüm Güçlükleri
Çocukların fiziksel yakınmaları
Okul ve diğer fiziksel koşulların uygun olmayışı
Koruyucu hatta bağımlı anne tutumları
Hemşirenin duygusal yaklaşımları
Kan şekeri ölçümünde bireysel öneriler
Yeme Davranışını Değiştirme Güçlükleri
Çocuğun engellenmeye karşı verdiği tepkiler
Ailenin yeme alışkanlıkları(yöresel farklılıklar)
Hızlı ve hazır yiyeceklere yönelim
Anne ve yakınların duygusal tepkileri
Şeker ve karbonhidrat yüklü yeme alışkanlığı
Koruyucu Aile Tutumları
Aile ile diyabet yönetimi konusunda düşük işbirliği
Ailenin gizlenme ve gizleme tutumları
Koruyuculuğu abartma / bağımlı ilişki
Anksiyöz davranışların çocuğa yansıtılması
Gergin anne-çocuk ilişkisi
Gerekçeler
Çocuğa yaklaşımı içeren pedogojik formasyon ihtiyacı
Gelişim dönemlerine ilişkin bilgi eksiği
Çocuğa yaklaşım konusunda metodolojik yaklaşım eksiği
amaçlar
Diyabetli çocuğa bütüncül yaklaşımı sağlamak
Diyabetli çocuğu diyabetten bağımsız- diyabetle beraber yorumlamak
Diyabet eğitim hemşiresi ile diyabetli çocuk arasındaki ilişki kalitesini artırmak
Hedefler
Pediatri diyabet hemşirelerinin pedogojik formasyon düzeylerine katkı
Çocuğa ve ergene yaklaşımda bilimsel alt yapının kazandırılması
Çocuğa terapötik yaklaşım için gerekli modellerin kazandırılması
Çocukla ve ergenle terapötik iletişim kalitesinin artırılması
Yöntem/süre
Gelişim dönemlerinin tanımlanması
Öğrenme yaklaşımının tanımlanması
Davranış alt yapısının tanımlanması
Çocukla İlişki Kurma Güçlükleri
Gelişim Dönemleri
Duyusal Motor (Duyu Hareket/Duyu-Devinimsel) Dönemi (bebeklik) (0–2 yaş)
Dış dünyayı keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullanır.
Nesnelerin sürekliliği (kalıcılığı) kazanılır. Örneğin; 6 aylık bir bebek gözünün önündeki bir nesne kaldırıldığında, yok olduğunu, böyle bir nesnenin evrende bulunmadığını düşünür.
Nesne sürekliliğinin kazanılması ile bir nevi düşünme başlar.
Çocuk dünyayı zihninde temsil etmeye başlar.
0-2 Yaş Dönemi Öğrenme Özellikleri
Deneme – yanılma yoluyla öğrenme. Örneğin; 5 aylık bir bebek bir battaniyenin üzerindeki topu uzanarak almaya çalışır ve bunu başaramazsa vazgeçer. 10 aylık bir bebek ise uzanarak topu elde edemiyorsa, (yeni öğrenme şemaları kazandığı için) başka yollar arar ve battaniyeyi kendisine doğru çekerek topu elde eder.
Taklit Ederek Öğrenme
Taklit, bir davranış örneğini ya da modelini takip ve kopya etme yeteneğidir. Yeni doğan bebek ellerini açıp kapayabilir. Bu davranış, yakalama refleksiyle ilgilidir. Eğer, anne bebekle oynarken ellerini açıp kapamaya başlarsa bebek bir süre sonra onu taklit edecektir.
Tepkisel Öğrenme
Döngüsel tepki; çıngırağa vuran çocuğun hoşuna gitmesi sonucu tekrar çıngırağa vurması gibi. Ayağını salladığında bebek beşiğinden ses çıkarsa, sesi çıkarmak için ayağını sallama hareketini tekrarlar.
Devresel tepki; çocuk yaptığı bir davranışı tekrarlamaktadır. Örneğin, bir espri öğrenen çocuk, o espriyi etrafındaki yetişkinlere “gına gelinceye” kadar tekrar eder. Bu, çocuğun ilgili olayı özümlemeye çalıştığını gösterir.
İşlem Öncesi (ilk çocukluk) Dönemi (2 – 6 yaş)
Somut operasyonları içerir. Örneğin;
uzun bardaktaki su ile geniş bardaktaki su miktarlarının aynılığını kavrayamadığı dönemdir.
Dönemin Önemli Özellikleri
Odaklaşma: Dikkati, bir olayın ya da nesnenin diğer yönlerini dışarıda bırakarak yalnızca bir yönüne yoğunlaştırma eğilimine, odaklaşma denilmektedir.Örneğin, dört çeyrek elmanın, elmanın tamamından fazla olduğunu düşünmesi ya da karşıdan karşıya geçerken baktığı yönü unutması, tek yöne bakması gibi.Tıpkı kan şekeri ölçümünde sadece canının acıyacağına dikkat etmesi ve diğer detayları görmemesi ya da sadece yemeğinin kesildiğine dikkat etmesi gibi.
Akıl yürütme başlıyor, ancak tek yönlü!
Tersine çevirememe: Bir işlemi tersinden düşünemezler. Bir bardaktan sürahiye boşaltılan suyun tekrar bardağa doldurulması halinde önceki düzeyine geleceğini düşünemezler. A=B dir, fakat B=A değildir. İlk akıl yürütmeyi kullanma faaliyetleri başlar. Tek yönlü mantık yürütme. Bir kere kan şekeri ölçümünün yeteceğini düşünme ya da bir öğün sebze yemenin yeteceğini düşünmek gibi.
Bencillik, doğal gelişim aşaması!
Ben merkezcilik: Çocuğa göre dünyanın merkezi kendisidir. Kendisinin bildiğini herkesin bildiğini ve kendisinin gördüğünü herkesin gördüğünü düşünür. Kendisini başkasının yerine koyamaz. Başkasını kendi yerine koyar! Kan şekeri ölçümü sırasında canının yanmasını anne-babaya yansıtması gibi,bu da durumu zorlaştırır.Dolayısıyla canının yanmayacağını söylemek yararsızdır.
ÇOCUKLUK FANTEZİLERLE DOLUDUR…
Monolog: Çocuklar bir arada toplu konuşma halinde etkileşime girer… Sadece kendi konuşmasıyla ilgilenir. Dikkat ! sizi dinlemiyor olabilir.
Animizm: Yaşayan ve yaşamayan nesneler arasında ayrım yapamama durumunda ortaya çıkan karmaşadır. Çocuk, cansız nesnelere canlılık özellikleri yükler.Kim bilir? Kan şekeri ölçüm cihazı bir canavardır, keşfet!
Özelden Özele Akıl Yürütme
Olayları yalnızca geçirdiği yaşantılara bağlı olarak tek yönlü düşünebilme özelliğidir. Her sabah kahvaltısında yumurta yiyen bir çocuk bir gece misafir olarak kaldığı arkadaşının evinde sabah uyandığında yaptığı kahvaltıda yumurta yememiştir. Annesi ona “kahvaltı yaptın mı?” diye sorduğunda çocuk “kahvaltı yapmadım” (yumurta yemediği için) demiştir.Dikkat! Belki de hamburger, yemekten sayılmıyordur.
HER ŞEY MÜMKÜN!
Sembolik oyun ve düşünme: Çocuk hayal gücünü kullanarak düşünür. Çubuğu tabanca gibi kullanır. Boş çay fincanında çay varmış gibi içmeye başlar. Nesneleri başka şeylerin yerine kullanabilir. İnsülin iğnesi kim bilir neyi sembolize ediyor?
Sınıflama
Maddeleri sadece bir özelliğine göre sıralayabilir ve sınıflandırabilir. Örneğin, çocuğa 10 tane topu vererek sadece renklerine göre sınıflandırmasını bekleyebiliriz.
Somut işlemler dönemi (6-12 yaş)
Odaktan uzaklaşma var. Herhangi bir nesnenin biçimi ya da mekandaki konumu değiştiğinde miktar, ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı -aynı kaldığı anlayışı - ilkesidir.
İşlemleri tersine çevirebilir.
Sınıflama yapabilir.
Mantıklı düşünme başlar.
İŞLER KOLAYLAŞIYOR MU?
Evet, nispeten daha anlaşılabilir bir dönem ,ancak mantık yürütme çok sağlam.
İkna edilmesi zor! Asla ikna etmeye çalışmayın, işbirliği ortamı yaratın; çünkü artık o bir karakter.
Kritik Faktör
Herhangi bir dönemin sağlıklılığı, sonraki gelişim döneminin sağlıklı geçirilmesinin belirleyicisidir.
Karşılaşılan güçlük, genellikle bir önceki dönemin sağlıklı geçmeyişinden kaynaklanır. Bu noktada diyabet, çocuk gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden titizlikle ve gelişim dönemlerinin özelliklerine göre yönetilmelidir.
Öğrenme Psikolojisi Temel Kavramları
Öğrenme, yaşam boyu süren davranış değişikliği sürecidir.Yaşama tutunmamızı sağlayan tüm kazanımlar öğrenme sürecinin parçasıdır.
Davranış değişikliği yeni bir öğrenme sürecidir!
Öğrenme gerçekleşirse davranış değişir.
Her birey için ayrı öğrenme metodları geçerli olabilir.
Öğrenme, muhakemenin temel basamağıdır.
Öğrenme, davranış ve tepki dağarcığını geliştiren en temel prosestir.
DAVRANIŞ:
İnsanoğlunun belirli bir durum karşısında verdiği tüm tepkilerdir.Boşlukta bir insan davranışından bahsedilemez.
Öğrenilmiş Davranışların Özellikleri
Davranış değişikliği gereklidir.
Tekrar
Deneyim
Kavrayış ve anlama
Taklit etme yoluyla gerçekleşir.
Etkili öğrenme için doğru takviye gereklidir!
Doğru ödül kullanımı(her gün dediklerinizi yapıyorum, ama şekerim düşmüyor…)
Kazanılan yeni davranışın yararlarının görülmesi(kan şekerimi ölçmem ne işe yaracak?)
Kazanılan yeni davranışın fonksiyonel, kullanılabilir, işe yarar olması. Kullanılmayan bilgi işe yaramaz.(diyabet ne demek)
Öğrenme için en gerekli koşul güdülenme yani yeni bir ihtiyacın belirmesidir(diyabet eğitimi hangi ihtiyacımı karşılayacak?).
Kalıcılığı ve davranış değiştirme gücü en yüksek öğrenme, kavrama yolu ile gerçekleşen öğrenmedir.
Dikkat!
Ceza öğretici değildir.
Tehdit öğretici değildir.
Bilakis istenmeyen davranışın kalcılığına katkı yapılmış olur.
Kör olursun,sakat kalırsın,ayağın kesilir…Gerçekten bu kaygı pompalayan yöntemin işe yaraması mümkün mü? Değil, çünkü anksiyete artışı muhakemenin bozulmasına hizmet eder!
Çocukla Terapötik İletişimin Esasları
Çocuk, yetişkinden ayrı bir birey
Değer görmek ister.
Güvenmek ister.
Anlaşılmak ister.
Saygı ister.
Pedegojik formasyon
Çocuk psikopatolojisi hakkında optimum bilgi
Diyabetli çocuğa yaklaşın,
uzaklaşmayın!
uzaklaşmayın!
Duygularını ifade etmesine izin verilmeli.
Duygu dünyası keşfedilmeli.
Etkileşime özendirilmeli.
Kurulan ilişkilerin diğer ilişkilerden farklı olduğu gösterilmeli.
Ailesi ile iletişim becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olunmalı.
Beden bazen her şeydir!
Beden imajı güçlendirilmeli.
Telafi edici stratejiler denenmeli.
Öğrenme özellikleri anlaşılmalı.
İnatlaşmamalı!
Çocukla İletişimde Yapılan Hatalar
Ebeveyn rolüne girilmesi
Akıl verilmesi
Emir kipleri ile konuşulması
Korkutulması
Cezalandırılması
Adam yerine konulmaması
Takdir edilmemesi
Ödül prensiplerinin doğru uygulanmaması
Güç kullanma, güçlendirmeyi dene!
Yargılamamalı.
Güç ilişkisi kurulmamalı, güçlendirme stratejilerine baş vurulmalı.
Sadece eğitim odaklı olunmamalı.
Unutulmamalıdır ki onlar daha çocuk…
Kan Şekeri Ölçümünde Yaşanan Zorluklar
Çocuklarda Kan Şekeri Ölçüm Güçlükleri
Çocukların fiziksel yakınmaları
Okul ve diğer fiziksel koşulların uygun olmayışı
Koruyucu hatta bağımlı anne tutumları
Duygusal hemşire yaklaşımları
Kan şekeri ölçümünde bireysel öneriler
Fiziksel Yakınmalar
Çocuklar fiziksel acıya karşı oldukça duyarlıdırlar, ancak abartma eğilimi çok yaygındır.
Odak olarak direncini fiziksel olarak ifade eder.
“Acıyor” ifadesi çocuk dilinde reddediş anlamına gelir.
Reddediş sadece kan şekeri ölçümü için değil, sürecin tamamı ve kişileri reddediş anlamına gelir.
Direnci Ortadan Kaldırmak İçin Terapötik Adımlar
Doğru ilişki; güven veren,ilişkinin farklılığını ortaya koyan samimi ve içten yaklaşım, ancak abartıya kaçmadan. Çocuklar abartıyı hemen fark ederler.
İlişki kurmak için acele etmeyin! Çocuğun size güvenmesi için zamana ve kendince gerekçelere ihtiyacı vardır.
Doğrudan ilk görüşmede eğitim vermeyin! Öncelikle çocuğun dünyasını, kullandığı sembolleri,içinde bulunduğu gelişim dönemini anlamaya çalışın.
İlk görüşmede mümkünse oyun oynamayı seçin. En sevdikleri oyunu seçmek ilişkiyi güçlendirecektir.
Aile ve arkadaş ilişkilerindeki patikayı tespit etmeye çalışın.
Direnç hemen ortadan kalkmaz!
İkinci görüşme için hazırlanın.
İlk görüşmeye ait çocuğun izlenimlerini isteyin.
Çocuğun yanında aile ile görüşmeyin.
İkinci görüşmede bol bol konuşturun. “sıcak sandalye” gibi sondaj yöntemlerine baş vurabilirsiniz.
Çocuğa niçin burada olduğunu ince bir üslupla sorarak farkındalığını, motivasyonunu ve hastalığı hakkındaki düşüncelerini aktarma fırsatı verin. Örneğin “ne için burada olduğunu düşünüyorsun Ayşe?”
“Geçen seferki oyunumuzdan hoşlandın mı?”
“Buraya isteyerek geldiğini sanmıyorum?”
“Ben de olsam isteyerek gelmezdim” gibi empati içeren sorular ve düşüncelerle süreci işletmeye devam edin.
Güven oluşumunu test etme vakti…
Ona dokunmaya çalışın( saçlarına ya da omzuna). Temasa tepkisini gözleyin.
Ona güvendiğinizi hissettirin. Bir sırrınızı paylaşabilirsiniz, örneğin çocukken başınızdan geçmiş x bir yaşantıyı paylaşabilirsiniz. Böylece kendini değerli hissedecektir.
Sizin hakkınızda ne düşündüğünü sorun; bu, yanlış algıyı düzeltmenize katkı sağlayacaktır. Böylece ona yardım için var olduğunuzu ifade edecek fırsatı yakalamış olacaksınız. Bu durum da aranızdaki terapötik ittifakı güçlendirecektir.
Eğitim Hamlesi İçin İlk Denemeler
Kan şekeri ölçümünü hastalığın bir parçası haline getirmeyin.
Bilakis çözüm için bir adım olarak sunun.
İyileşmek istediğine göre en kolay adımı seçtiğinizi ifade edin.
Aslında fiziksel yakınmalarının bir reddediş olduğu bilgisini verin ;”Ayşe aslında canını acıtan şey hastalığın kendisi olabilir mi?”
Eğer cevap “evetse” hadi o zaman mücadele etmeye başlayalım!
Kritik Faktörler
Tutarlı olun.
Samimi olun.
Aceleci olmayın.
Anlamaya, gerçekten anlamaya çalışın.
Unutmayın, çocuğa ulaşmanın en iyi yolu çocuk olmaktır!
Okul Ortamının Düzenlenmesi
Okul idaresini bilgilendirme
Öğretmeni bilgilendirme
Mümkünse yakın arkadaşlarının ailesini bilgilendirme
Alay edilmesinin ve dikkat çekilmesinin önüne geçme
Damgalanmasının önüne geçme
Sınıf bilinçlendirilmesi vs… Örneğin, bulaşıcı olmadığını anlatmak bile işe yarayan bir bilgidir.
Koruyucu Anne-Baba Tutumları
Etkin bilinçlendirme
Bağımlılığın zararlarının ortaya konulması (Örneğin bu aşırı bağımlılığın çocuğun kendine olan güvenine zarar verdiğinin ve yetersizlik hislerine neden olduğunun altının çizilmesi)
Anksiyetenin çocuğun öz denetimini olumsuz etkilediğinin aktarılması
Çocuğun öz yeterliliği için fırsatlara ihtiyacı olduğunun anlatılması
Aile bilinçlendirmelerinde,aile tipine göre bazen rasyonel,bazen duygusal, bazen de değer yargıları ile ilgili kanalları denemekte fayda olabilir.
Yeme Davranışı ve Pediyatrik Obezitede
Karşılaşılan Güçlükler
modül I -B
Karşılaşılan Güçlükler
modül I -B
Pediyatrik Obezitenin Psikolojisi
Pediyatrik Obeziteye ve Yeme Davranışına Terapötik Yaklaşım İlkeleri
Obeziteye Neden Olabilecek Risk Faktörleri
1. Bebeklikte çok fazla süt
2. Çok fazla gazlı içecek
3. Çok fazla meyve suyu
4. Ketçap veya mayonez kullanımı/aşırı kullanımı
5. TV önünde yemek yemek
6. Günde 2 saatten fazla TV izlemek
7. Abur cubur yemek
8. Arabada yemek yemek
9. Kahvaltı etmemek
Obezitenin Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Çevre
Aile değişkenleri/Genetik
Obezitenin gelişiminde genetik bağlantı olduğuna dair genel bir konsensus (Myer & Stukard, 1993)
Aile değişkenleri/Ortak Alan
Obezitenin Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Çevre
Aile değişkenleri/Genetik
Obezitenin gelişiminde genetik bağlantı olduğuna dair genel bir konsensus (Myer & Stukard, 1993)
Aile değişkenleri/Ortak Alan
Bebek ve küçük çocuklarda, ailenin besin tedariği ve evdeki aktiviteler açısından önemi büyük.
Açlık ve doyum noktalarının düzenlenmesini etkileyebilir.
Obezitenin Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Azalan fiziksel aktivite şansı
Oturarak yapılan aktivitelerin artması
Yüksek yağlı ve yüksek kalorili yiyeceklerin artması
Psikolojik Değerlendirme
Psiko-sosyal bağlantılı
“Çocuklukta ve gençlikte obez olmak birçok olumsuz psiko-sosyal durumla bağlantılıdır.” (Jelalian & Mehlenbeck, 2003, p. 530).
Sosyal problemler ve açıklar
Depresyon
“Obezite, depresyon semptomlarıyla pozitif korelasyon içerisindedir.”(Erickson, Robinson, Haydel, & Killen, 2000)
Depresyon Hakkında 5 Uyarı Sinyali
Üzgün, kaygılı veya “boş” ruh hali
-“Son zamanlarda kendini üzgün, endişeli ya da farklı hissettin mi?”
2. Düşen okul performansı
-“Okulun artık daha zor olduğunu veya eskisi gibi her şeyi kolay yapamadığını farkettin mi?”
Doğru Sorular
3) Keyif/ilgi alanlarının veya spor aktivitelerinin azalması
-“Eskiden hoşuna giden birçok şeyden artık keyif alamadığını düşünüyor musun?”
4) Çok az veya çok uyumak
- “Eskiden uyuduğuna nazaran daha fazla veya daha az mı uyuyorsun?”
5) Kilo ve ve iştahta değişim
-“Son zamanlarda iştahın değişti mi?”
İçinde Bulunulan Döneme Ait Psikolojik Özellikler
Özgüven
Fiziki ve genel anlamda düşük özdeğer(Braet, Mervielde, & Vandereycken, 1997)
Özgüven, okul çağı ve gençlik arasında düşer(Strauss, 2000).
Önemli, Çünkü…
Fiziksel aktiviteye nazaran düşük yeterlilik (Trost, Kerr, Ward, & Pate, 2001)
Yaşam kalitesi (JAMA, 2003)
Obez çocukların ölçülen yaşam kalitesi pediyatrik kanser hastaları kadar düşük.
Özbenlik saygısının düşmesi uyumu imkansız kılabilir…
Psikolojik Değerlendirme
Yeme Bozuklukları
Obezlik yeme bozukluğu gelişimi için büyük bir risk faktörüdür (Fairburn, Welch, Doll, Davies, & O’Conner, 1997).
Yeme Bozukluğu
Tatminsizliğin olduğu durumlarda aşırı yemek yeme, Bulimia Nervosa’nın karakteristik özelliği (DSM-IV; Amerika Psikiyatri Birliği).
Terapötik Yaklaşım
Geçmiş hakkında bilgi almak
Aşağıdaki alanları değerlendirmek faydalı olabilir:
Sosyal fonksiyonlar
Kişilikle ilgili kavramlar
Ruh hali
Yeme bozuklukları
Yeme alışkanlığı belirleyicilerini yok saymayın!
Yemek yemek öğrenilen bir davranıştır!
Çevresel ve İçsel Düzenleme
Davranışsal değişiklikler
Fiziksel aktivite ve diyeti kendi kendine gözleme
-Uyarıcı kontrolü
Başarıyı sağlamak için çevreyi değiştirmek ( evde gazlı içecek bulunmaması)
-Ödüller koymak (pozitif şartlanma)
Diyet ve egzersizdeki iyileştirmelerle, pasif yaşam tarzı ve kilo oranındaki düşüşleri ödüllendirmek
Davranış Değişikliği Hedefleri
Hayat tarzındaki değişimleri öğret, gözle ve destekle!
Yüksek yağlı, besin değeri düşük yiyeceklere erişimi kısıtla!
Farklı alışveriş et!
Kan şekeri ölçümü ile korele et ve ödüllendir!
Başarabileceği küçük adımlar seçin…
Fiziksel aktiviteyi arttırın.
Durağan ve tembelliği arttıran aktiviteleri azaltın.
Ruh halini değiştirmek veya etki için yiyecek kullanmayın.
Çevre baskısıyla baş edebilmek için metodlar geliştirin.
Yiyecek tüketimini arttıran hareketlerden kaçının.
Hedef Belirlerken;
Problemi keşfetmek
Geçmişte ne yaradı, ne yaramadı?
Problemin anlamını belirlemek
Düşünceler, engeller, maliyet, değişikliğin yararları
Gerçekçi hedefler tespit etmek
Bir hareket planına karar vermek
Basit, belli, rutinin bir parçası olacak
Sonuçları gözden geçirmek
Stratejileri değiştirmek
Uygulanabilir adımlar olmasına dikkat!
Çocuğun veya gencin kilo kaybı için motivasyonunu değerlendirin.
Çocuğun kilosu hakkında endişesi var mı?
Çocukla alay ediliyor mu?
Çocuk etrafındaki diğer çocuklara ayak uydurup fiziksel aktivitede onlarla beraber olabilir mi?
Eğer motivasyon aile kaynaklıysa, aile müdahalesi gereklidir.
Eğer çocuk motiveyse, çocuğa sağlıklı davranış biçimi öğretilebilir.
Aile işin içinde olmalı!
Aile bazlı müdahaleler
Bütün aileyi toplayın.
Sağlıklı alışkanlıkların bütün aile üyelerinin yararına olduğu fikrini destekleyin.
Ebeveynlerin evdeki yiyecekler üzerinde sorumluluk almasını destekleyin.
Özel günlerde, yemek haricinde de olacak aktiviteleri destekleyin.
Yiyeceği bir ödül olarak kullanmayın.
Ailelerin TV izleme oranını gözlemlemesini destekleyin.
Hareket zamanı
Kişi bazlı müdahaleler
Çocuk veya genci kendi fiziksel aktivite ve yeme alışkanlıklarını gözlemlemesi konusunda cesaretlendirin.
Mantıklı ve davranış odaklı hedefler koyun.
Daha sağlıklı yeme alışkanlıklarını destekleyin.
Fiziksel aktivitede artışı destekleyin.
Kiloyu haftada bir kontrol edin.
Kan şekeri ölçümü ile uyumu gösterin.
Özetle…
Bilgiyi arttırırın.
Yararları anlaşılır kılın.
Risk uyarılarını abartmayın.
Sonuçlar hakkında düşünmeyi sağlayın.
Sağlıklı olmanın düşünü kurdurun.
Sorundan uzaklaşmayın.
Odaklaşma hatasına düşmeyin.
0 yorum:
Yorum Gönder