Subscribe:

Ads 468x60px

HOMOSEKSÜELLİK NEDİR? NASIL KURTULUNUR? HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA EZBER BOZAN BİLGİLER




HOMOSEKSÜELLİK NEDİR? NASIL KURTULUNUR? HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA EZBER BOZAN BİLGİLER
Yıllardır birçok homoseksüelle görüştüm, bir çoğunun düzelmesine, aile kurmasına vesile oldum, toplumumuzu bu saplantıdan kurtarmak biz psikologların vazifesidir. En çokta kendini homoseksüel gören ve bunu kabullenip yaşamaya çalışan insanlara yol göstermemiz lazım, psikolojik olarak ne sıkıntılar çeker bu insanlar. Erkektir ama kendini erkek göremez, kendi cinsine yönelir, niye böyle oluyor anlayamaz, kendini sapık görür, çevre ne der diye düşünür, herkes normalde bir ben mi böyleyim diye kendi içinde fırtınalar kopar. Daha ileri gidip intihar eden, penisini fazla görüp kestirmeye kalkan birçok insana denk geldim. Homoseksüeller bir yere kadar kendilerini anormal görüp içinde buhranlar yaşarken, yaşadıklarını gizlerken kendi gibi başka insanların olduğunu farketmesi ile kendini normal görmeye başlayabiliyor, en kötüsüde budur. Eğer kendini anormal kabul etse tedavisine bakacaktı, kendini normal görünce hayatını bu şekilde yaşamaya başlar, yanlış üzerine bir ömür kurmaya kalkar.

Şurası kesindirki 50 yıldır bütün dünyada homoseksüellik geni bulmak için Amerika'dan Avrupa'ya bir çok ülkede homoseksüellik araştırmaları yapıldı. Maksatları homoseksüellik genini bulup “işte bulduk homoseksüellik doğuştan gelen bir şey, insanların % bilmem kaçı bu şekilde doğar, genetik bir durum yani ırsi bir durum” diye insanları kandıracaklardı. Homoseksüellik geni bulunamadı çünkü böyle bir gen yok, insanlar ya erkektir ya dişidir başka bir cinsiyet yok. Homoseksüellik doğuştan değildir, çevresel şartlardan oluşur.

Kendini homoseksüel zannedenlerin çoğu gerçek homoseksüel değildir. Kendinin homoseksüel olduğunu zannedenler homoseksüellerden daha fazladır. Küçük yaşta başından istenmeyen bir olay geçmiş, kendini parmaklamış bundan zevk almış veya erkek erkeğe birşeyler yaşamış, bu bir kaç kez devam etmişse hemen kendini bu insanlar homoseksüel zannetmekteler. Bu kesinlikle doğru değildir. Eğer bir erkek kadınlara karşı bir şey hissetmiyor hatta kadınlardan nefret ediyor ve erkeklere yöneliyorsa o zaman homoseksüel olduğu düşünülebilir, bununda psikolojik terapilerle düzelmesi mümkündür. Eğer siz kadınlara meyilliyseniz, kadınları görünce tahrik oluyorsanız erkek erkeğe ne yaşamış iseniz, başınızdan ne geçmiş ise homoseksüel değilsiniz. Kendinizi homoseksüel olarak zannetmenize sebep olan davranış ve hareketleri bırakın 40 gün sonra yepyeni bir insan olduğunuzu göreceksiniz, % 90 homoseksüellikten kurtulacaksınız, uzman bir psikoloğun bir kaç terapisi ve bilgilendirmesi ile kafanızdaki bütün sorulara cevap verilince, normal cinsellik nedir öğretilince kurtulmuş olacaksınız.

HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA TESPİT ETTİĞİM FAYDALI OLACAĞINA İNANDIĞIM BAZI BİLGİLERİDE PAYLAŞMAK İSTİYORUM
1- Homoseksüellik normal bir ilişki şekli değildir, bir sapmadır, cinsel bir tercih değildir. Psikolojik ve sosyolojik şartlardan oluşmuştur. Biolojik ve irsi (kalıtsal) değildir, yani insanlar homoseksüel doğmazlar. Normal olan erkek birinin kadınlara alaka duyması, kadınında erkeklere alaka duymasıdır.

2- homoseksüelliğe sebebiyet veren birçok sebepler tespit edilmiştir bunlardan bazıları;
I) Annenin küçükken erkek çocuğuna kötü davranması; bu hareket çocuğu anneden kaçırır babaya yaklaştırır, babanın baba rolünü iyi oynayamaması, kılıbık olması, annenin baskın karakterli olması.
II) Çocuklar 7 yaşında itibaren ayrı yataklarda ve mümkünse ayrı odalarda yatırılmalılar, kız kız gibi, erkek erkek gibi büyütülmeli. Anne erkek çocuğunu 12-13 yaşından sonra kadın gezmelerine ve günlerine götürmemelidir.
III) Erkek çocuklarıda kız çocukları gibi buluğ çağına kadar östrojen hormonu (kadınlık hormonu) salgılar. Ergenlikle beraber erkek çocuklarının vücutlarından testesteron hormonu salgılanmaya başlar, yani erkeklik hormonu salgılanmaya başlar. Sakalları çıkar, sesi kalınlaşır, diğer yerlerinde kıllar çıkar, vücudu kalınlaşır. Bu yaşlarda çocuk kendi vücuduna karşı alaka duymaya başlar, cinselliğe karşı aşırı merak başlar, ilk başta cinselliği kendi vücudunda tanımaya çalışır, vücuduna dokununca tahrik olur, tuvalette arkasına elleyince tahrik olur, bazen parmağını arkasına sokar bundan tahrik olur, çocuklara bunu yapmanın yanlış olduğu ve yapmaması gerektiği anlatılmalıdır. Şartlar müsait olursa arkadaşları ile birbirlerine sürtünme ve daha ileri gitmeye kadar bu iş varabilir. Fakat bu cinsellikten değil meraktandır. Birçok çocuk bu yaşlarda penislerini birbirlerine gösterirler, cetvel ile ölçerler, masturbasyona başlarlar fakat duygusal ve içe kapanık çocukların cinselliği öğrenmesi geç olur, yapılan bu hataları hafızalarından silemezler kendilerini sapık gibi görmeye başlarlar. Hatta bir veya birkaç kere arkadaşları ile ilişki yaşadı ise kendini homoseksüel kabul eder ve o şekilde yaşamaya başlayabilir. Duygusal ve içe kapanık çocuklar bunu atamazlar ve hastalık-takıntı haline getirirler. Gerçekte bilseler homoseksüel olmadıklarını, gençlik geçişinde böyle şeylerin olabileceğini bilmiş olsalar hemen kurtulurlar. Aileler çocuklarına ergenlik nedir, vücutta ne gibi değişmeler olur, bu hususlarda doğru ve yeterli bilgi vermeleri gerekir, aksi takdirde çocuk kolay ulaşabildiği bir arkadaşı ile cinselliği sınayabilir.
IV) Kız çocuklarının yanında anneleri erkekleri kötüleyen ve onları öcü gibi gösteren hareketler ve sözler etmemeli, bu kız çocuklarında erkeklere karşı bir nefrete dönüşüp kızları yönelmesine sebep olabilir, bilhassa cinselliği zor ve kötü gösteren şeyler söylememeli, bu kız çocukları bundan korkup erkeklerden uzaklaşıp kızlara alaka duymaya başlayabilir yani lezbiyenliğe yönelebilirler ayrıca vajinusmusada sebebiyet verebilir.
V) Çocukların yanında yanlış cinsel hikayeler anlatmak, kadınlardan korkutmak uzak tutmak için onların rahimlerinde-önlerinde timsah var vb. gibi aslı astarı olmayan hikayer uydurmak bilinçaltlarında kadınlardan korku ve uzak durma meydana getirir, bunun sebebinide çocuk hiçbir zaman bilemez, ancak uzman bir psikolog bunu çözebilir.
VI) Cinsel organ kompleksi homoseksüelliğe yol açabilmekte ve bazende sapık bir şekilde çocuklarla cinselliğe itebilmektedir. Tıbbi olarak 8 cm (dik durumda) ve üzeri penisler normal kabul edilir. Kadınların rahim uzunluğu ortalama 6-11 cm’dir, cinselliğe hassas sinirler rahmin girişinde ilk 3,5 cm’de bulunur, bundan sonrasını kadın hissetmez, erkeğin aletinin büyüklüğü ve uzunluğu kadın tarafından hissedilmez. Yani bir erkeğin aleti 6 cm bile olsa eşi ile cinsel ilişki yaşar, orgazma ulaşır, eşini orgazm eder, çocuk sahibi olabilir. Erkeklerde büyük alet kompleksi ve kadınlarda büyük alet beklentisi cinselliği bilmemekten kaynaklanır.
VII) Homoseksüellerin bir çoğu erkek sohbetlerini ve arkadaşlıklarını sevmekte, cinsellikten ziyade birlikte vakit geçirmek istemektedirler. İlla cinsellik yaşamak istemezler, kendilerine erkek birini örnek alır, onun yanında mutlu olurlar, onunla vakit geçirmek isterler, hatta idol gibi görüp bir erkeğe aşık olabilirler. Bütün bunlar aşılabilir, insanların içinde örnek alma, benzeme, taklit etme, sığınma, empati kurma gibi bir çok psikolojik dürtüler vardır. İnsan kendinden üstün gördüğü birine imrenir, taklit etmek ister, onun gibi olmak ister bunlar normal düşüncelerdir. Bir ressam için Mikelanjola önemli bir figürdür, futboldan hoşlananlar Maradona'yı iyi bilir, bokstan hoşlanan biri Muhammed Ali'yi mutlaka bilir ve onlara karşı içinde empati-sevgi-hayranlık duyguları besler, fakat onları seviyor diye cinsel olarak beraber olmayı düşünmez, işte burada homoseksüellerde yanlış bir duygu devreye girer, çevrelerinde gördükleri sevdikleri birine cinsel olarakta yakınlık duymaya başlarlar.

3- Eşinizle arkadan yani anüsten beraber olmayın, bu hem cinsel hastalıklara sebebiyet verebilir hemde hijyen açısından son derece yanlıştır. Üstelik kadının cinselliğe hassas noktası vajinadadır, anüsten beraber olmaktan hiçbir kadın hoşlanmaz ve bundan zevk almaz (porno filmlerde bu işten zevk alıyor gibi görünen artistlere aldanmayın, onların hepsi rol gereği yapılan işlerdir). Kadının arkası ile erkeğin arkası arasında biyolojik olarak hiçbir fark yoktur, kadın ile arkadan beraber olmaya başlayan biri yakın bir gelecekte erkeklerlede olacaktır, bu kesin. Yapılan istatistiklerde kadınların % 99’u arkadan beraber olmayı istememiştir.

4- Homoseksüellikten kurtuluş mümkündür. İki tür homoseksüellik vardır, birincisi kendini homoseksüel zannedenler, gençlik yıllarında merakla bu işi yapmış ve kendini homoseksüel zannedenlerdir bunların kurtulması çok kolaydır. İkincisi kadınlardan nefret edenler, bu ikinci grup gerçek homoseksüellerdir, daha ziyade çocukken bilinçaltına yerleşmiş korkulardan kaynaklanan bir durumdur, psikologlar bunu çözebilir. Yeterki insan bundan kurtulmak istesin, istemek kurtulmanın yarısıdır.

5- Homoseksüellik ülkelerin geleceklerini karartan en büyük bir hastalıktır. Bir kültürün kendini devam ettirmesi için 2.3 doğurganlık oranına sahip olması gerekir, bu oran Almanyada 1,3-İngilterede 1,6-Fransada 1,8-İtalyada 1,3 tür yani bu ülkeler yakın bir gelecekte kendi kendilerine yok olacaklar, şu an tedbir almış olsalar bile ancak 30 yıl sonra (+) geçebileceklerdir, kaldıki daha tehlikenin farkında değiller. Bu duruma düşmelerinin en büyük sebebi evlilik yaşının yukarı çekilmesi, zinanın artması, homoseksüelliğin ve diğer cinsel sapkınlıkların ciddi artış göstermesidir.

6- Bugün Filistin toprakları üzerindeki Lut gölün kıyısında yaşamış iki şehir var; sodom ve gomorre, bunlar zamanında zengin bir memleket iken homoseksüellik bu şehirlerde yayılmış ve artık aleni yapılmaya başlanmış, bu duruma nasıl geldikleri anlatan başka bir belgede diyorki, sodom ve gomore halkı homoseksüllikten 50 yıl önce kadınları ile arkadan beraber olmaya başlamışlar, ondan sonrada homoseksüllek yayılmış. Bu şehirleri Allah helak etmiş homoseksüelliklerinden ötürü. Zina islamda haramdır, homoseksüllik zinadan daha büyük bir günahtır, çünkü zinada sana helal olmayan bir kadın ile beraber olmak var bir nevi normal ilişki ama homoseksüllikte normal olmayan bir ilişki var, kadın ile beraber olma yerine erkek ile beraber olmayı tercih etme var.

7- İslami hassasiyet olanlar için; dünyaya imtihan gereği gönderilmiş olan insanoğluna Allah ruh ve nefs diye iki özellik vermiş. Ruh Allah katındandır ve iyilikleri ister, nefs ise kötülük kaynağıdır ve her türlü günahı işleyecek kapasitede yaratılmıştır. Bir müslüman bilecekki içimde nefs denilen kötülük kaynağı bir güç var ve bu her türlü günahı işleyecek kapasiteye sahip, doğuştan her insana verilmiş ve bu yüzden imtihan ediliyor. İçinde gelen bu günah arzularının onun isteği olmadığını bilecek, günah işleme nefsin arzusudur. Bazen yanılıp nefsine uyup insan günaha düşebilir, günah düştüm diye orada kalmamak ve günahı devam ettirmemek lazım, hemen tevbe edip Allah’a dönmeli insan. Günahta ısrar şeytanın özelliğidir, müslüman günaha düşünce hemen tevbe edip Rabbine yönelir. Tevbe ettikten sonra şeytan yaptığı günahları ona hatırlatır sen zamanında homoluk yaptın, grup seks yaptın, sanal seks yaptın sen pis birisin, senin Allah’ın yanında ne işin var, camiye yakışmıyorsun diyebilir. Bu sese kulak vermeyin bu şeytanın sesidir, Allah sizi tevbeye çağırır şeytan günahta devam etmeye.

8-İnsanlara homoseksüellik, lezbiyenlik, grup seks, hayvanlarla seks dahil her türlü sapıklığı normal gibi göstermeye çalışan dünya çapında aşağılık bir zihniyet var. Bunlar homoseksülliği normal gibi göstermeye çalışıyorlar, lezbiyenliği normal göstermeye çalışıyorlar, akla hayale gelmeyecek her türlü cinsel sapıklığı fantezi diye insanlara sunuyorlar, bunun için holywoad'da filmlerde çekiyorlar. Bakın porno filmlere 50 çeşit kategori vardır, sapıklığın her türlüsünü insanlara sunuyorlar, normal insanlar bunları seyrettikçe düşünceleri değişiyor, sapkın ve uç isteklere yöneliyorlar. Canının istediği herşeyi yapmayı insanlara özgürlük diye sunuyorlar, hiçbir hedefi-kutsalı-değeri olmayan sadece arzularını gerçekleştirmek için yaşayan görünüşte insan ama hiçbir insani değeri olmayan mahluklar ortaya çıktı. Adı profösör olmuş, bilim adamı olmuş gerçekte bir sapıktan başka bir şey olmayan kişilerin yazdığı kitaplar, sözleri-konuşmaları sizlere delil olmasın. İnsanlar dünyada misafirdir, arkanızda güzel bir eser bırakın, nerden geldiğinizi ve nereye gideceğinizi asla unutmayın.

HOMOSEKSÜELLİK TEDAVİSİNDE YAPILACAK ÇALIŞMALAR
1- Homoseksüellik genetik bir durum değildir, homoseksüellik çevresel faktörlerden oluşan bir hastalıktır, cinsel sapmadır, bunu kafanıza iyice yerleştirin. Homoseksüellik geni yok, yıllarca homoseksüellik geni var diye insanları kandırdılar, bilimsel olarak homoseksüelliğe yolaçan bir gen bulunamadı, homoseksüellerin 3. bir tür olduğuna dair bir gen'de yok, insanlar ya dişidir ya erkektir.
2- Acil olarak bir üroloji hekimine giderek hormon tahlili yaptırın, kan değerlerinize baktırın. Bazı homoseksüellerde testesteron hormonu azlığına rastlanmaktadır, bu hormonunun azlığı sebebi ile erkek adam kadınlara karşı bir şey hissetmeyebiliyor, erkeklere karşıda bir şey hissetmiyor fakat bir şekilde cinsellik yaşamak isteği onu homoseksüelliğe itebiliyor. Testesteron hormonu azsa tedavisi var, ilaçlarla normal seviyeye getiriliyor. Bir erkek kadınları görünce onlara karşı bir şey hissetmiyorsa, tahrik edici kıyafetler giymiş bir kadını görünce birşeyler hissetmiyorsa bu normal değildir, testesteron hormonu azlığını düşündürebilir.
3-Homoseksüelliği artıran, sizi farklı eğilimlere sokan internetteki çakma profillerinizi kapatın, bu profiller oldukça kendinizi kontrolsüz başıboş bulacaksınız, içinizden bir ses sizi buralarda arkadaş bulmaya itecektir.
3-Bir işiniz yoksa boş geziyorsanız, boş gezmek insanda cinsel dürtü ve düşünceleri artırır, hemen bir iş bulun, çalışmaya başlayın.
4-Kılık kıyafetiniz önemlidir, dış görünüş önemlidir. Sinek kaydı traş oluyorsanız kirli sakal bırakın, saç kesim şeklinizi değiştirin, dar ve düşük bel pantolon giymeyin, likralı pantolon giymeyin, parlak renk kumaşlı kıyafetler giymeyin, erkeksi renkler giymeye dikkat edin (siyah-gri-lacivert vb.), slip kilot giymeyin, paçalı pamuklu kilot giyin veya pamuklu boxer giyin.
5-Bulunduğunuz çevre sizi bu işe başlatmış o yüzden çevrenizi değiştirin. Arkadaş çevrenizi ve iş çevrenizi değiştirin.
6-Yaptığınız iş belki sizin bu işe yönelmenize sebebiyet vermiş olabilir, iş değişikliğide önemlidir. Mesela kadın terzisi ve kadın kuaförü gibi işlerde çalışanlar kadınlarla çok içiçe olduklarından dolayı belli bir süre sonra kadınlara karşı alaka azlığı meydana gelmekte, sonrasında daha gizemli gördükleri erkek cinselliğine yönelmek olabilmektedir.
7-İnsanların içinde nefs denilen Freud'un İmam Gazali'den çalıp adına id (ilkel benlik) dediği bir yapı vardır. Nefs'in özelliği içinde her türlü fikri barındırmasıdır, doğru-yanlış, iyi-kötü diye bir sınıflandırma yapmadan bütün insanlarda her türlü istek vardır. Normal bir insanın içinde bile homoseksüellik nasıldır, grup seks nasıldır, lezbiyenlik nasıldır vb. her türlü sapık düşünce potansiyel olarak vardır, bu düşüncelerin olması sizi sapık yapmaz, bu düşünceleri gerçekleştirmek sapık yapar. Evli birisiniz, dışarda çok güzel başka kadınlar var, ister istemez onları görüyorsunuz ve beğeniyorsunuz hatta içinizden ona karşı başka duygularda geçiriyorsunuz, bir çok zaman bu düşünceler otomatik olarak geçiyor. Bunları gerçekleştirmeye çalışmadıktan sonra siz normal birisiniz. Kafanızdan geçen düşüncelerden dolayı homoseksüel, sapık, lezbiyen olmazsınız. Kafamdan böyle düşünceler geçiyor diye, aklıma sapıkça şeyler geliyor diye kendinizi sapık görmeyin, bu yanlış bir düşüncedir. Homoseksüellerin en büyük hatası bu düşüncelerin sadece kendilerinde olduğunu düşünmesi, kendisinin herkesten farklı olduğunu düşünmesidir. Hayır kimseden farklı değilsiniz kardeşim, sizde içimizden birisiniz, en az bizler kadar erkeksiniz, yeterki gerçek bir uzmana danışın.
8-Homoseksüellikten kurtulmak bir aspirin içmeyle baş ağrısından kurtulmak kadar basit değildir. Hikayenizin bilinmesi gerekir, başınızdan neler geçti, kaç yaşında başladınız, nasıl başladınız, düşünceleriniz nasıldır vb. birçok husus bilinecek, psikolog sizin bilinçaltınıza inebilecek, ondan sonra terapi ile tedavi edebilir ancak. Kurtulmak istemek başarı için şarttır. Yönelimlerinizin değişmesi, bakış açınızın değişmesi, bilgilerinizin değişmesi, duygularınızın değişmesi için en az üç ay kontrollü bir şekilde gideceksiniz, uzman psikoloğun söylediklerini yapacaksınız. İnsanların değişmesi kolay olmuyor. Değiştim dediğiniz anda bir rüya görüp ben yapamıyorum diye vazgeçebilirsiniz veya eski bir dostu görüp tekrar gay düşüncelerinizin aktif hale gelebilir korkmayın burası kaderinizin değişeceği yerdir, bu düşünceleri reddedin ve içinizden gelen sese kulak vermeden doğru yolda ilerlemeye devam edin, kurtuluş yakındır.

SON SÖZ
Bugüne kadar her ne yaşadınız, her ne hissettinizse değişmek istiyorsanız, pişmansanız sizlere kapı her zaman açıktır. Başınızdan birkaç olay geçti diye kendinizi homoseksüel görüp kabullenmeyin, istediğiniz an değişmek elinizde. Kim bir yuva kurup, mutlu olmak istemezki? Çocuklarınızın olması, sizi seven ve değer veren bir eşin olması dünyanın en büyük hazinesidir. İnsanın en rahat ettiği yer yuvasıdır, sıcak bir yuva kurmak birçok psikolojik hastalıktan sizleri korur. Zeki Müren ölmeden önce bir röportajında diyorduki; “herkes beni çok mutlu zannediyor, evlerim-arabalarım-çok param var fakat hiç mutlu değilim. Evime geldiğim zaman kimsem yok, bir su getirenim yok, hasta olsam bakanım yok, çok pişmanım”.
Hiçbir şey için geç değil, henüz hayatta iseniz çareler tükenmemiştir.

Bizlere ulaşabileceğiniz linklerimiz:
https://www.facebook.com/guvenilircinselbilgilerimiz
http://cinsel-uzman.blogspot.com.tr/
https://twitter.com/cinsel_uzman
https://www.google.com/+GÜVENİLİRCİNSELBİLGİLERcinseluzman
https://plus.google.com/u/0/b/105604138706754783945/105604138706754783945/posts
Daha az göster

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger Templates