Subscribe:

Ads 468x60px

ÇOCUKLARIMIZI TACİZDEN TECAVÜZDEN KORUYAMAMAK

İnsan psikolojisinin en derinliklerinde zalimlik ve uç cinsel istekler bulunur, uygun ortamlarda ve şartlarda bunlar açığa çıkabilir. Belki birçok kişide böyle istekler ve arzular meydana geliyor ama şartlar hazır olmayınca bu istekler gerçekleştirilemez. 
      İnsanın içinde kural ve sınır tanımayan bir taraf vardır, psikolojide buna id veya tepkisel zihin denir. İslam felsefecilerinden İmam-ı Gazali 11. asırda insanın içindeki bu varlığa nefis demiştir, Freud buna id diyerek İmam-ı Gazali'den çalmıştır. Nefsin özelliği kural tanımamak ve olabildiğince zevkçi bir şekilde yaşamaktır. Akla hayale gelebilecek her zevki tatmak ister, bu zevkleri tadarken de ne kanun tanır, ne kaide tanır. Böyle bir insanın eline fırsat geçerse her kötülüğü yapabilir. Peki insan doğuştan kötümüdür derseniz hayır derim. Bütün insanlar iyi doğarlar fakat yaşadıkları hayat, bulundukları çevre insanı öyle bir hale getirirki vicdanını kaybeder (buna şimdi içimdeki çocuk diyorlar). Vicdan insanların içindeki bozulmamış, saf ahlaktır, kimileri buna insanın içindeki Tanrı parçacığıda der. Vicdan saf ve temizdir, yanlışı kabul etmez, yamukluğu kabul etmez, yalanı kabul etmez, bunları yaparsa kendi kendini kınar, suçluluk hisseder. İşte bu noktada inandığı din veya felsefe devreye girer, ona derki sen doğruyu yaptın, o bizden değil, bizim dinimizden değil, bizim ırkımızdan değil, bizim mezhebimizden değil, bizim yolumuzdan değil. O yüzden sen haklısın derler, eğer kişide bunları kabul edip inanırsa, o zaman vicdanını kaybeder. Vicdanı kaybolmuş insan işte bir canavardır, onun için en mühim varlık kendisi, dünya kendi etrafında dönüyor, bütün insanlar ona hizmet etmeli vb. düşüncelere kapılır. Empati yapmaz, başka insanları anlamaya kalkmaz, başkaları aç-tok umurunda olmaz, acı çekenleri görünce birşey hissetmez. Bu insanı durduracak yegane şey ölüm korkusudur, din-inanç-ahlak bir şey ifade etmez onun  için. 
Bu tip insanları toplumun her kesiminde görmek mümkündür, bazen yetiştirme yurdunda bir bakıcı olur, bazen okulda öğretmen, bazen bir yurtta eğitmen, bazen bir Kur-an kursunda hoca, spor kursunda bir antrenör, iş yerinde bir patron olarak karşımıza çıkabilirler.
      Acilen idam cezası geri getirilmeli ve çocuklarımız-kadınlarımız korunmalıdır. Bu arada devletin polisine-askerine kurşun sıkan, belediye otobüsünde masum insanların üzerine molotof kokteyli atan, halkın üzerine silah sıkan, bomba atan her kim olursa acilen idam edilmeli ve bu zararlı mahluklar toplumdan temizlenmelidir. Bunları hasta görüp tedavi etmeye kalkmak abesle iştigal etmektir. İnsan psikolojisinden aşılmaması gereken bazı eşikler vardır, bu eşikleri aşan insanı geri kazanmak mümkün değildir, toplumu korumak için o insandan vazgeçmeniz gerekiyor, eğer vazgeçmiyorsanız bir gün bir yerde o insanlar eli ile başınıza mutlaka bir bela gelecektir.
TACİZ VE TECAVÜZLERİ ÖNLEMENİN TEK YOLU İDAM CEZASINI GERİ GETİRMEKTİR. KİM Kİ BUNLARA İDAM CEZASINI İSTEMİYORSA O KİŞİDE POTANSİYEL TACİZCİDİR-TECAVÜZCÜDÜR.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Blogger Templates